“Evren boşlukları sevmez” mottosuyla bu yıl 25’incisi gerçekleştirilen “Bilişim 500 – İLK BEŞYÜZ BİLİŞİM ŞİRKETİ Araştırması” sonuçları, 7 Ağustos Çarşamba günü İstanbul Beyoğlu Grand Pera – Emek Sahne’de (Tarihi Emek Sineması) düzenlenen ödül töreninde açıklandı.
Bilişim Sözleşmeleri uzmanı ve Adli Bilirkişi unvanına sahip Çiğdem Yorgancıoğlu, Bilişimin CLC 360 – MIM CHI 360 Educaction eğitim modelini geliştirirken ön akademik araştırmalarını sürdürmekte, bilişim ve inovasyon alanında gerek sözleşme yönetimi gerekse bilişsel ve davranışsal açıdan bilişim dünyasının eğitimlerini kurgulamakta, senaryolandırmakta, bu eğitimleri üniversitelerle beraber kurumsal düzeyde vermekte ve çeşitli sempozyum, panel ya da söyleşilerde aktarmaktadır. Ayrıca, farklı aralıklarla köşe yazıları ile BT Haberi’ne katkı sunmuştur. Çiğdem Yorgancıoğlu, davetli olarak katıldığı BT HABER etkinliği “Bilişim 500 Plus”a dair izlenimlerini ve törenin verdiği ilhama ilişkin basına şu şekilde açıklamalarda bulundu:
“Evren boşlukları sevmez.” Kozmik ve güzel bir motto seçilmiş. Sonsuz küçüklüğün olmadığı, öte yandan sonsuz büyümenin sürdüğü bir evrende, bu boşluk özellikle de felsefi bir bakışla ele alındığında gizemli bir anlam içeriyor. Astronomide void çağrışımı, metaforik anlamı hayli güçlü görünüyor. Sınırlı ve sonsuz olan bir evrende mottonun önermesi, evrenin hem sonlu hem de sonsuzluğunu hatırlatıyor. Uzay-zaman, termodinamik, entropi gibi kavramların çağrışımının bilişim sektöründeki karşılığı var. Maddi kayıpların yanı sıra, itibar gibi geri döndürülemez ve telafisi mümkün olmayan kayıplara neden olabilecek, genel anlamda bilişim sistemleri üzerinde bulunan tüm bilgilerin, çeşitli bilgi güvenliği önlemleri ile korunmalarına ilişkin en ufak bir boşluk, evren gibi bilişim dünyası da boşluktan hoşlanmaz elbet. Sözlerim şöyle ete kemiğe bürünsün: Bilişim sektörüne değen tüm unsurların yaşam döngüsü boyunca yeterli düzeyde veri, bilgi, siber güvenlik ve gizlilik koruması olmasının önündeki her türlü teknik ya da insan kaynaklı engel bir boşluktur.
Ödüle layık olan firmaların faaliyet alanı çeşitliliğine bakıyorum: savunma, sigortacılık, banka, finans, lojistik, coğrafi bilgi sistemleri, insan kaynakları, turizm… Bilişimin değmediği sektör yok adeta bu yarışmada. Çeşitlilik ve kapsayıcılık, bütüncül bakış açısının en temel unsurlarından. Görülüyor ki BTHaber bu anlamda hedefi ıskalamadan yol almış.
Son dönemlerde çalışmalarını Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası, Bilişim ve Enerji özelinde, Denizcilik ve Havacılık sektörlerinde bilişim ve telekomünikasyon ağırlıklı olarak yeni nesil teknolojiler ve yapay zekanın bu endüstri uygulamaları konusundaki araştırmalarına ve CRM (Crew Resource Management) aksında hata tespiti ve hata önleme, insan-makine etkileşiminde bilişsel ve davranışsal hataların önlenmesine yönelik müfredat geliştirme gibi niche alanlara yoğunlaştıran Çiğdem Yorgancıoğlu, etkinliğe dair ayrıca şunları söyledi:
“Bilgi bombardımanı olmaktan ziyade net anlamsal ve bağlamsal bütünlük içinde anlatımlar içeren konuşmalar olması dikkat çekiciydi. BT Haber’i uzun yıllar, köşelerde ara ara yazı yazmadan da 10 yıl boyunca çalıştığım muteber telekomünikasyon şirketinde çalışırken tanıdım. Şirketlerin ciro bilgilerine göre genel ve kendi kulvarında sıralandığı araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’nin en büyük 10 bilişim firması sıralamasında baş sırada Turkcell’den söz ediyorum. Evet, o zaman da tanıyordum; zaten aksi beklenemezdi. BT Haber, işlerinde profesyoneller. Sosyal etkileşimci sosyolojik bir terminoloji kullanırsak, “formel mesleki sosyalleşme açısından BT Haber bizlere iyi bir alan açmış.” GenAI yani üretken yapay zeka, şimdinin ve geleceğin yıldızı olarak, 21. yüzyılın yetkinliklerini geliştirme konusunda sektör paydaşlarını yüreklendirme konusunda ayrıca büyük katkı sağlamış oluyor BT. “Impact” dediğimiz kavram yerine oturuyor; etki yaratıyor. Derinlikli bir çerçeveden sebep-sonuç ve bağlamsallığa bakıldığında BT Haber, Başkan Sayın Göçe’nin konuşması sırasında altını çizdiği fayda konusu da daha da görünür hale geliyor esasında.
Bu tür bir etkinliğin kendisi, Türkiye’nin sürdürülebilir refahına katkı da sunduğu söylenebilir. Altyapı yönetiminden bulut güvenliğine ve bilgi güvenliğinin ötesine kadar, bilişim ekosisteminde IT dünyası yelpazesinde tüm alanlara değen tüm kalite ve güvenlik ölçütlerini koruyarak güvenilir, güvenli donanım ve yazılım uygulama dağıtımının siber güvenlik ile paralel şekilde hem yatırım hem de çalışmaların hızlandırılmasına öncülük eden sektörü ve profesyonelleri bir araya getirmişler. Bu tören, daha yüksek çeviklikle bilişim özelindeki tüm faaliyetleri hızlandırmada işlevler arası paydaşları nasıl birleştirdiğine dair anlayışı derinleştiriyor. Tören esnasında oluşan etkileşim ve network’ün dahi istihdamın geliştirilmesine pozitif etkisi olması potansiyeli var. Bakan Fatih Sayan’ın konuşmasında belirttiği gibi, “Yazılım ve bilişim sektöründe son 10 yılda hızla büyüyen bir ekosistemden söz ederken, 2025 yılına kadar 100 bin ek istihdam potansiyelinden de söz etti.”
Çiğdem Yorgancıoğlu Siber Güvenlik,Veri ve Bilgi Güvenliğine Özellikle Vurgu yapıyorum
Az önce belirttiğim gibi, maddi kayıplarla kalmayıp itibar gibi telafisi mümkün olmayan kayıplara da neden olabilecek, genel anlamda bilişim sistemleri üzerinde bulunan tüm bilgilerin çeşitli bilgi güvenliği önlemleri ile korunmalarına ilişkin en ufak bir boşluk zafiyet alanıdır.
Sadece Türkiye değil, tüm dünyada hatta daha bilgi güvenliği kavramı yaygın değilken başladım bilişim dünyası ve bilgi güvenliği ile ilgili ilgi-alaka sürecime. İletişim güvenliği, ağ güvenliği ve bilgi güvenliği gibi tüm alanları kapsayacak şekilde AB bilgi güvenliği politikalarının, ekonomi ve bilgi toplumu politikalarının önemli bileşenlerinden sayılan veri koruma direktifleri üzerinde güncelleme çalışmaları yapılmaktaydı. Çalışmaları neredeyse başından bu yana, yani 90’ların ortasından beri takip ediyorum. Aradan neredeyse 30 sene geçti. Geriye bakınca, esasında bilgi güvenliği deyince McCumber’ın “Bilgi ve bilgi sistemlerinin yetkisiz erişim, kullanım, ifşa edilmesi, bozulması, değiştirilmesine veya bilginin gizlilik, bütünlük ve kullanılabilirliğine zarar vermek için yapılan kötü niyetli girişimlere karşı sağlanacak koruma” diye yapılan tanımın hayli kapsamlı olduğunu, bugün de işlerliğini sürdürdüğünü görüyorum. Bunu görünce de, BT’nin mottosu bağlamsal düşünüldüğünde evren boşluktan hoşlanmaz; bilgi güvenliğinin korunmasına yönelik bir boşluk, zafiyet açığı, istenen ve hoşlanılan bir durum olamaz. Bakın, aradan 30 yıl geçmiş; Avrupa Birliği’nden bahsediyorum. Günümüzde insan odaklı ve güvenilir YZ teknolojilerinin benimsenmesini teşvik etmeye yönelik AB Yapay Zeka Yasası’nın yürürlüğe girdiği bir zamanın içinden geçiyoruz. AB Yapay Zeka Tüzüğü daha geçen Temmuz (2024) ayında Resmi Gazete’de yayımlandı. Tüzüğü okur okumaz, üşenmeden içinde güvenlik kelimesinin geçtiği alanları saydırdım; sisteme tam 101 adet idi. Tabii bir solukta bitirdim; önümüzdeki günlerde bununla ilgili birkaç makale kaleme alacağım.
Konuya dönersek, bilgi güvenliği konusunda ulusal ya da uluslararası boyutta politika geliştirmek ve bilgi güvenliğini tüm yönleriyle uygulayabilmek için temel kabul edilen McCumber’ın kuramsal modeli var. Bilginin üç farklı yüzü (karakteristiği/güvenlik servisleri, durumu ve güvenlik önlemleri) gruplandırılarak gösterildiği kuramsal bir modeldi bu. Esasen burada sadece bilişim sözleşmeleri alanında değil, aynı zamanda bilginin yönetimi ve bilgi güvenliği politikalarında öncelikli amacına dair bir kavrayış söz konusu idi. Bu öncelikli amaç; bilginin karakteristik özelliğini korumak amacıyla alınan tüm güvenlik önlemlerinin planlanması, bilgi ve bilgi sistemleri güvenliğini tehdit eden her nevi zararlı girişime karşı gerekli farkındalığın önünün açılması, bilinçlendirme çalışmalarına hız kazandırılması ve olabildiğince kapsamlı işbirliğinin geliştirilerek tüm alanlarda mücadele edilmesini sağlamaktı. İşte bunu bilerek yürüttüm çalışmalarımı. Öyle de oldu, tam dediğim, öngördüğüm gibi. Şimdi yapay zekanın içinden geçmekte olduğumuz 2024 dünya seçim yılında bilgi güvenliği boyutunu ve ülkelerin siber güvenlik ve bilgi güvenliği politikalarını araştırıyorum. Bu bana bilişim sözleşmelerinin bütünü incelerken son derece güçlü bir içgörüyü bilginin beraberinde getiriyor. Birkaç gün önce Instagram’ın engellenmesi neticesinde yaygınlaşan VPN kullanımı sırasında hassas ve dikkat edilmesi gereken noktaları irdeleyip, bilgi güvenliği risklerine, koruma kalkanının kalktığı zafiyet alanlarına, bir diğer deyişle boşluklara ilişkin de bir takım açıklamalara yer verdim yazımda. Bence sadece bilişim, bilgi veri ve veri gizliliği koruma değil, yaşamın her alanında önce güvenlik geliyor. Bu konu benim açımdan kalın puntolarla altı çizilesi bir mevzudur. Tabii bilgiye ulaşmada fırsat ve imkân eşitliğinin sağlandığını varsayan, etik değerlerin bilincinde bir ekosistem düzlemi de öngörüyorum bunu söylerken. Törende kategorilerde ödül alanlara bakınca donanım güvenliğinden siber güvenliğe bu alanların da ıskalanmadığı açık. Tekrarlıyorum, bilgi ve güvenlik bilişimde en önemli konu bence. Mecliste komisyonlar var; hiçbir şey işlevsiz değil, mesela Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu. Bu ihtisas komisyonu da bilişime, bilgiye ve bilgi güvenliğine değen bir alan. Örüntüleri görebilmek, satır aralarını iyi okumak gerekiyor. CLC 360 Chi Lange Challenge EducAction ve MIM CHI 360 model tasarım odaklı düşünme projesini bu nedenle hayata geçirdim. Bu nedenle CRM ekip kaynak yönetimi kavramları ile uygulamaları ile birleştirerek ilerliyorum çalışmalarıma. Bilişim sektörünün ekosisteminin canlı organizma olduğunu fark edebildiğimizde bağlamsallığın ufku daha da açılıyor. Bu da insan hatasının ve risklerin sıfıra yakın bertaraf edilmesine hızlı adımlarla yaklaşmak demek. Savaşçı toplumlar, endüstriyel toplumlar devri bitti; günümüzün gerçeği post-endüstriyel bilgi ve değerler toplumu. Rekabet ve dayanışmanın ayrılmaz birlikteliğini yaşadığımız bir gerçeklik dünyası. Seküler ve vatansever bir örüntüsü var törenin. Etkinliğe milli marşımız, yani İstiklal Marşı ile başladık ve keza keman dinletisi ve dans gösterileri vardı. Etrafımızda endüstri-sonrası bilgi toplumu var; iş gücünün vasıf düzeyi yüksek, sofistike düşünen kişilerle çevriliyiz. Geleceğin tasarımını oluşturan ve oluşturmakta olan bir topluluk. Bir süre sonra enformasyon teknolojilerinin kendisine dönüşecek olan ve ekosistemden talepleri giderek artan enformasyon toplumu. Evren boşluktan hoşlanmaz; bilişim sektörünü ve değişim dinamiklerini kavrayabilmek, çözümleyebilmek için evrensel okuryazarlık da önemlidir. Bu törende konuşmalarda da dikkat çekilen ihracat ve finansal okuryazarlık, teknoloji okuryazarlığı, hepsinin kökeni esasında bu sürdürülebilir ve mukavemetli değerlere dayalı, vizyoner, yenilikçi değişime açık, dinamik, zinde evrensel okuryazarlığa dayanır.
Etkinliğin ana başlık ve konuşmaların özetini de derleyen Çiğdem Yorgancıoğlu ‘nun etkinliğin haberine yönelik kendi kaleminden iletisi de şöyle
Öncelikle tören etkinliği İstiklal marşı ile başladı . Milli,vatansever ve seküler ,değerler zincirleri ile bütünleşik bir açılış.
Şirketlerin Toplam Geliri, 2022 Yılına Göre Yüzde 93 Büyümeyle 716 Milyar TL’ye Erişmiş (30 Milyar USD).Dolar Bazında Da Yüzde 30’un Üzerinde Büyüme. Yapay Zekanın Yıldızı İse Sektörler Barışık.
Çeyrek yüzyıldır Türkiye bilişim sektörünün nabzını tutan ve alanının önemli araştırmalarından biri olarak kabul edilen “Bilişim 500 – İlk Beşyüz Bilişim Şirketi Araştırması” katıldığım etkinliğin etkinliğin ana konusu.
Şirketlerin ciro bilgilerine göre genel ve kendi kulvarında sıralandığı Araştırma bulgularına göre; 2023 yılında sıralamaya giren şirketlerin toplam geliri 716 milyar TL’ye ulaşan ilk 500 bilişim firması, bir önceki yıla göre neredeyse bir kat daha artarak yüzde 93 büyüme gerçekleştirdi. Bu yıl araştırmada 74 yeni şirket yer alırken, sıralamaya giren şirketlerin 140’ı yüzde 100’ün üzerinde büyüme gösterdi. En yüksek büyüme gösteren ilk 5 şirketin ortalama büyümesi yüzde 680 olarak kaydedilirken, en yüksek oran ise yüzde 1.468 olarak gerçekleşti. Son bir yılda sektörün merkezine yapay zekanın oturmasıyla, şirketlerin yapay zeka gelirleri de bir önceki yıla göre yüzde 185 büyüdü.
‘Evren boşlukları sevmez’ mottosu ile bu yıl 25’incisi gerçekleştirilen “Bilişim 500 – İLK BEŞYÜZ BİLİŞİM ŞİRKETİ Araştırması” sonuçları, 7 Ağustos Çarşamba günü İstanbul Beyoğlu Grand Pera – Emek Sahne’de (Tarihi Emek Sineması) düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Bilişim 500 Araştırması kapsamında “Dağıtıcı Kategori Ödülleri”, “Sistem Entegratörü ve İş Ortağı Kategori Ödülleri”, “Uluslararası Merkezli Üretici / Üreticinin Temsilcisi Kategori Ödülleri”, “Türkiye Merkezli Üretici Kategori Ödülleri”, “Bilişim 500 Plus Ödülleri” ve “Türkiye Ekonomisine Katkı Özel Ödülleri” olmak üzere 6 ayrı ana kategoride birincilere ödülleri takdim edildi.
Araştırmanın Türkiye Ekonomisine Katkı Özel Ödülleri kategorisinde; yılın Ar-Ge yatırımı kategori birincisi Logo Yazılım olurken; yılın yapay zeka kategori birincisi Deeptech oldu. Yılın Türkiye merkezli üretici donanım kategori birincisi Karel Elektronik, yılın Türkiye merkezli üretici hizmet kategori birincisi Türk Telekom, yılın Türkiye merkezli üretici yazılım kategori birincisi Intertech, yılın donanım ihracatı kategori birincisi Arkel, yılın hizmet ihracatı kategori birincisi Teleperformance Türkiye, yılın yazılım ihracatı kategori birincisi olarak Erka Grubu ödüle layık görüldü.
Tören sponsorluğunu KoçSistem, yayın sponsorluğunu Odine, sunum sponsorluğunu ise Bulutistan, Iovis, Arvento Mobile Systems, Bimser, Nagarro+MBIS, Sistem Global ve Teletek’in üstlendiği ödül töreni, Zeynep Kalınkaya solo keman dinletisi ve dans gösterisi ile başladı.
Açılış konuşmasını BThaber Başkanı Murat Göçe’nin yaptığı Bilişim 500 Ödül Töreni açılış programında; T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, BThaber Başkan Yardımcısı Özlem Unan, KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, Nagarro + MBIS Profesyonel Hizmetler Direktörü Orhan Aksu, Teletek Genel Müdürü İlyas Turgut, Bulutistan CTO’su Hakan İnanır, Sistem Global Yönetim Kurulu Üyesi Demirhan Şener, Bimser Yazılım Danışmanlık CEO’su Murat Atıcı ve Arvento Genel Müdürü Özel Hıncal konuşmaları ile yer aldı.
En Büyük 10 Bilişim Firmasında Turkcell’ Zirvede Yine Ipi Göğüsledi .
Şirketlerin ciro bilgilerine göre genel ve kendi kulvarında sıralandığı araştırmanın sonuçlarına göre; bilişim sektörün zirvesinde Turkcell var. Türkiye’nin en büyük 10 bilişim firması; Turkcell, Türk Telekom, Vodafone, İndeks Bilgisayar, Teknosa, Arena, Bilkom Bilişim, Penta Teknoloji, Ingram Micro, Koç Sistem olarak sıralandı.
Murat Göçe: Bilişim 500’’de Çeyrek Asır Kesintisizlik Vurgusu
BThaber Başkanı Murat Göçe, bu yıl 25’incisi gerçekleştirilen yaklaşık 8 aylık süreçte 16 kişilik bir ekiple gerçekleştirilen yarışmanın ödül gecesinin verildiği etkinlik programında yaptığı açılış konuşmasında, “Bilişim 500 olarak çeyrek asrı geride bıraktık. Sektörün genel eğilimlerini, şirketlerin sektördeki yerlerini ve rekabet ortamını görmek isteyen yatırımcılar ve iş dünyası profesyonelleri için önemli bir referans kaynağı olan bu araştırmayı çeyrek yüzyıldır kesintisiz olarak gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz.dedi.Firmaların online olarak başvuru yaparak ciro bilgilerini ilettikleri daha sonra bu bilgilerin kategorize edilerek değerlendirmeye aldıklarını belirten Murat Göçe araştırmanın faydalarından da söz etti. Göçe bu faydalara ilişkin bilhassa 2 faydasının altınız çizdi. Bunlar İlki yurt dışından yatırım yapmak isteyen firmalara bir başvuru kaynağı olması ,diğer İkincisi de satın alma kararı veren firmaların masalarında yerini alması idi. Araştırma, her yıl daha fazla şirketin katılımı ile büyümeye devam ediyor. Başvuru yapan şirket sayısının her yıl artması, sektörün aynası olmaya devam etmemiz için önemli. Sektörü ve Bilişim 500 Araştırması’nı hep birlikte büyütmeye devam edelim” şeklinde konuşan Göçe Türkiye’nin bilişim sektöründeki köklü geçmişine ve sektöre katkı sağlayan isimlere de dikkat çekerken , bugün aramızda olmayan tüm sektör emekçilerini de rahmetle andı.
Türkiye’de bilişim sektörünün 2000’li yıllara kadar durağan ilerlediği ancak 2004’ten 2016’ya kadar çok hızlı bir büyüme gerçekleştirdiğini kaydeden Göçe, konuşmasında “Maalesef 2016’dan 2022’ye kadar da bir gerileme döneme başladı. İyi haber ise bu gerileme 2022 yılında bitti. 2023 yılında ise sektörde yüzde 30’luk bir dolar bazında çok ciddi bir büyüme oldu. Türkiye’deki bilişim sektörü gittikçe büyüyor.”ifadeleriin kullanarak sektörün durumuna ilişkin bilgiler verirken Türkiye’nin konumlanması olgusuna da vurgu yaptı.Bu minvalde Göçe “Dünyadaki 4,5 trilyon dolarlık pazarda Türkiye’nin payının yüzde 1’den az olduğunu dile getiren Göçe, “Büyüme oranımız yüzde 30’lar olunca yakın bir gelecekte dünyanın bilişim pastasından önemli bir pay alacağımızı gösteriyor” şeklinde konuştu.
Dr. Ömer Fatih Sayan: “Avrupa Ortalamasının Üzerindeki Türk Bilişim Sektörüne Lokomotif Güç, 5G’ye yüzde 100 yerli ve milli oranla geçirmeyi hedefliyoruz Vurgusu
T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, konuşmasında şu sözlere yer verdi “Türk bilişim sektörü, yıllardır süregelen bu etkinliklerle, dijitalleşmenin kaldıraç etkisiyle tarımdan sağlığa, enerjiden üretime kadar birçok sektörü etkileyen, lokomotif bir güç haline geldi. Özellikle yazılım ve bilişim sektöründe son 10 yılda hızla büyüyen bir ekosistem oluşturduk. 2025 yılına kadar 100 bin ek istihdam ve 10 milyar dolarlık ihracat potansiyelimiz var. Dünya genelinde iletişim sektörünün büyümesi yüzde 5 seviyelerinde iken, Türkiye’de bu oranı çok daha yüksek seviyelere taşımayı hedefliyoruz. Mobil abone sayımız 93 milyona ulaşmış durumda ve internet kullanım oranımız Avrupa ortalamasının üzerinde.”
2025 yılında 5G ihalesini yaparak 2026 yılında 5G teknolojisini Türkiye’de kullanıma sunma planından söz ederek, Bu süreçte, yerli ve milli teknolojilere daha fazla önem vermenin önemine vurgu yapan Sayan; “ULAK baz istasyonlarıyla başladığımız bu yolculukta, 5G’ye yüzde 100 yerli ve milli oranla geçirmeyi hedefliyoruz. Yerli teknolojilere yatırım yaparak, ülkemizin sürdürülebilir refahına katkı sağlamalıyız” değerlendirmesinde bulundu. Sayan, gençlerin önünü açarak, etkin ve sağlıklı işleyen bir girişim ekosistemi oluşturmanın da önemine dikkat çekerek; “Bilişim 500 gibi önemli organizasyonlara emek veren tüm paydaşlara, sponsorlara ve birleşim sektörüne katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Ülkemize katma değer sağlayacak her tür çalışmanın devam etmesi dileğiyle, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” diye konuştu.
Dr. Hakan Yurdakul: “En büyük gücümüz insan kaynağı. Adil Paylaşım modeli ,Ülkemiz Rekabeti için Gençlerin bilişim gibi yatay gelişim alanlarına yönelmesi gerekliliği ”vurgusu .
T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul konuşmasında “İçinde bulunduğumuz dönemde dayanıklılığı artırmak ve sürdürülebilirliği sağlamak, şirketlerimizin geleceği için hayati önem taşıyor. İhracat ve finansal okuryazarlık konularında dikkatli olunmalı; çünkü bu alanlarda güçlü olmak, kriz anlarında bile hızlı ve etkili çözümler üretmeyi mümkün kılar” dedi..
Bilişim sektöründeki en büyük gücümüzün insan kaynağı olduğuna da vurgu yapan Yurdakul, “Şirketlerimizin en büyük gücü olan insan kaynağımızı değerli kılmalı ve çalışanlarımızla adil bir paylaşım modeli geliştirmeliyiz. Uzun vadede büyüme ve güven sağlamak için bu yaklaşım kritik. Gençlerimizin eğitim alanlarını seçerken, bilişim ve teknoloji gibi yatay gelişim alanlarına yönelmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu alandaki teknik eğitim ve meslek eğitimi fırsatları, ülkemizin gelecekteki rekabet gücünü artırmak için büyük önem taşıyor” dedi.
Özlem Unan: “Türkiye merkezli teknoloji üretimi büyüyor ,Yapay Zeka ve gelirleri büyüyor Pazarın dinamiklerine uyumlananmayanlar ise küçülüyor,”vurgusu
BThaber Başkan Yardımcısı Özlem Unan ise yaptığı konuşmada araştırma sonuçlarını ve ortaya çıkan sektör analizini aktardı. Bilişim sektörünün gelişimine dikkat çeken Unan, “Araştırma sonuçları bize pazarın dinamiklerine uyum sağlayamayan şirketlerin ya da kategorilerin küçüldüğünü, yapay zeka gibi gündemde olan teknolojilerin ise çok hızlı büyüdüğünü gösteriyor. Bir önceki yıla göre yapay zeka gelirleri yüzde 185 büyüdü, sıralamaya giren şirketlerin 140 tanesi ise yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme gösterdi. BT donanımı gelirlerinin giderek daraldığını, yazılım ve hizmet gelirlerinin ise büyüme ivmesini sürdürdüğünü söylemek yanlış bir ifade olmayacaktır” şeklinde konuştu. .Türkiye Merkezli Üretici kategorisindeki gelirlerin de bir önceki yıla göre yüzde 125 büyüyerek 309 milyar TL’ye yükseldiğine vurgu yapan Unan; “Sıralamada yer alan şirketlerin de ortalama büyümesinin üstünde olan bu oran, itici gücün yazılım olduğunu doğruluyor. Finans / bankacılık ile savunma sektörü yazılımlarındaki büyüme de oldukça önemli. Finans ve bankacılık yazılımı gelirleri yüzde 114 büyüyerek 10 milyar TL’yi aştı. Savunma sektörü yazılımları ise yüzde 66 büyüdü. Yazılım konusunu değerlendirirken yazılım ve hizmet ihracından bahsetmeden geçmek olmaz. Yazılım ihracatı gelirleri yüzde 107 büyüyerek 7 milyar TL’yi geçti. Hizmet ihracatı gelirleri ise yüzde 60’ın üzerinde büyüdü” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. .
Mehmet Ali Akarca “Üretken yapay zeka, endüstrileri dönüştürme potansiyeli taşıyor, net yapay zeka stratejisi şart oldu ”vurgusu
Yapay zekanın bir ütopyadan gerçeğe dönüşerek günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğine dikkat çeken KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca; “Bilişim 500 Araştırması’na göre, 2023 yılında katılan şirketlerin üçte biri büyüme gösterdi; bu da Türkiye’nin teknoloji yatırımlarındaki kesintisiz ilerleyişini gözler önüne seriyor. Yapay zeka, bankacılıktan sağlığa kadar pek çok sektörde devrim yaratırken, pazardaki büyüklüğünün 2030’da 827 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Üretken yapay zeka, endüstrileri dönüştürme ve yaşamlarımızı geliştirme potansiyeli taşıyor, ancak bu süreci doğru yönetmek için şirketlerimizin net bir yapay zeka stratejisi oluşturmak şart. Türkiye’nin en değerli bilişim markalarından biri KoçSistem olarak, dijital dönüşüm ve endüstri 4.0 yolculuklarına hız kazandırıyor, aynı zamanda bu süreçteki tehdit ve fırsatları doğru yönetmek için iş birliği ve stratejik adımlarla ilerliyoruz” dedi.
