Eylül Aşkın’ın sunduğu programımızın bu haftaki konuğu son dönemde Nisan filmiyle gündemde yer bulan, film yönetmeni ve süpervizör İbrahim Bülbül oldu.
“Sahneyi çekeceğim zaman kullanacağım tekniğin beni heyecanlandırdığı kadar beni aşk bile heyecanlandırmıyor.”
Nisan filmindeki aksiyon sahneleri üzerine konuşan yönetmen İbrahim Bülbül, “Senaryoyu yazarken kendime gol attım.” itirafında bulunarak trailerda da görebileceğimiz duvardan düşme sahnesinde ip kullanmadığını açıkladı.
“Selçuk Aydemir’i çok severim.”
Bütün tasarıyı tekniksel ve kurgusal yapması bakımından Selçuk Aydemir’i çok beğendiğini ifade eden sanatçı, yurtdışında ise Amir Khan’ın ciddi bir takipçisi olduğunu ifade etti.
“Dağların eteklerinde çocukların resim yaptığı bir hayal dünyası gibi bir çocukluk yaşadım.”
Yenimahalle, Ankara doğumlu İbrahim Bülbül, kırsalda geçen çocukluğunu, üniversite yıllarını, modelliğe, oyunculuğa, süpervizörlüğe ve film yönetmenliğine uzanan kariyerine dair bilinmeyenleri Eylül Aşkın ile paylaştı.
“Ben tesadüflere inanmam. Her şey her zaman tevafuktur.”
“Bir dağın başında bile olsanız bir yerde bir kısmetiniz varsa sizi gelir, bulur. Ben buna inanırım.” diyen İbrahim Bülbül, Hacettepe Üniversitesi İç Mekan Tasarımı mezunu olmasından da film çekimlerinde faydalandığını ifade etti. Gerekli ambiyans yaratılmadığı takdirde filmin enerjisinin seyirciye geçmeyeceğini belirten İbrahim Bülbül, “Sinemanın yüzde doksanı ışıktır.” beyanında bulundu.
Her Şeyi Sette Öğrendi!
Tecrübesini “Dünyanın en iyi hızlandırılmış eğitimini aldım ben.” cümlesiyle ifade eden İbrahim Bülbül, ilk film tecrübesinde ilk Bahar karakterinin ayrılmasının bütün filmi başka bir Bahar ile tekrar çekmesine sebep olduğunu ve bunun yaptığı işte kendisini nasıl geliştirmesini sağladığını meraklılarıyla paylaştı.
“Bir klip deyip geçebilirsiniz ama o da kısa bir sinema filmi.”
İşini çok ciddiye alarak yaptığını ifade eden İbrahim Bülbül, klip çekiminde kreatif ve reklamcı tarafından faydalandığını söyledi.