Özbekistan’da meşhur bir şarkıcı olan Şahsenem’e o dönem dizi, film ve konser teklifleri yağıyordu. Gelen film tekliflerinden biri de Sylvester Stallone ile başrolü paylaşacağı, Avrupada çekilecek bir tarihi filmdi. Şahsenem Türkiye’ye gelebilmek için neden bu teklifi reddetmek zorunda kaldığını anlattı.
BİR GÜN GÖZLERİM DOLDU, “BEN NE YAPIYORUM?” DEDİM. KAPI ÇALDI, BURHAN ŞEŞEN GELDİ!
Türkiye’ye ilk geldiği yıllarda burada tutunmak için namusuyla, her türlü işte çalışan Şahsenem, dört yıllık mücadelesinin sonunda, hemşerisinin evinde kalırken bir akşam nasıl duygulanıp ağlamaya başladığını, şarkı söylemeyi nasıl özlediğini düşündüğünü ve ertesi gün nasıl bir sürprize uyandığını sevenleriyle paylaştı.
“BEN BİR NEVİ ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ VE TÜRKİYE ARASINDA SENTEZ YAPTIM.”
Şahsenem kendi kültürünü yaptığı müziğe nasıl yansıttığını, şarkı seçme ve düzenleme, kıyafet ve takı seçme süreçlerinde nasıl kontrol sahibi olduğunu, kendisinden önceki Türkiye ile kendisinden sonraki Türkiye arasındaki farkları vurguladı.
“ÖNCE ALLAH, SONRA SEVENLERİM.”
O kadar başarıya rağmen yaşadığı yalnızlığı, “Benim burada her şeyim vardı fakat ailem yoktu.” diyerek ifade eden Şahsenem, Armin Han ile mutlu evliliğini ve anneliğin onu nasıl heyecanlandırdığını sevenleriyle paylaştı.
OĞLUM, “ANNE, SEN NEDEN ŞARKI SÖYLEMİYORSUN?” DEDİ.
Oğlunu büyütmeye ve aile hayatına odaklanan Şahsenem, oğlunun sektöre dönmesinde nasıl önemli bir rol oynadığından bahsetti.